Dört mevsimlik bir meze: Yoğurtlu, zeytinyağlı yaprak tarifi

Zeytinyağlı yaprak sarması değil… Sadece zeytinyağlı asma yaprağı 😀 İster salamura yaprakla, ister tazecik yeşil yeşil yaprakla yapabileceğiniz, dört mevsimlik bir meze. Mayhoş, yoğurtlu, isterseniz sarımsaklı. Nefis bir yemek. Arkadaşlarımla, uzun zamandır her yazı Adrasan’da kapatıyoruz. Hep beraber güzel, güzel ne kelime harika 3 4 gün geçirip, dönüşte Antalya 7 Mehmet’teki yemekle taçlandırıyoruz bu ritüelimizi. Antalyalı arkadaşlarımız sağolsun, bizi öyle güzel ağırlıyorlar ki her sene, bu yaz sonu etkinliğimiz hepimiz için iple çekilir, merakla beklenir oluyor. Biz de her sene, bu ritüel tatilini yeni adımlar ekleyerek biraz daha zenginleştiriyoruz tabii. 😀 Antalya’yı sadece tatil köyleri ve harika denizi ile tanıyanlar için bilgi: Gizli lezzet keşifleri olan yanını atlamayın. 7 Mehmet, en ünlüsü zaten. Bilmeyen yok. Manzarası ve servisiyle son derece şık ve kaliteli. Antalya mutfağı diyorlar, iyiki de öyle diyorlar… İlk gittiğimde benim için büyük bir sürpriz ve mutluluk olmuştu. Bahçesi, servisin kalitesi, yediğimiz her şeyin yaratıcı ve leziz oluşu… Ne desem bilemedim. İlk gittiğimizde, sanırım 3 4 sene oldu, mezelerden özellikle bu zeytinyağlı asma yaprağını denememizi istemişti Antalyalı arkadaşım. İlk çatalda vuruldum. Ertesi sene ilk siparişim bu oldu. Beni tanıyan bilir, “Ben bunu yaparım da nasıl yaparım” diye kalkışırım. Serde düşman başına bir maceracılık ve sabırsızlık da olunca, ilk denemelerimi çöpe dökme, malzeme ziyanı sınıfında oluyor ister istemez. Hayatım boyunca, yaprak sarmamış, (ne etli, ne zeytinyağlı) ben, yaprak nasıl pişirilir de sarılır, çiğ yaprak nasıl hazırlanır bilmeden işe kalkışınca, böyle oldu tabii. Kitabı ilk yazarken, eğribozu denemiştim tabii, valide sultanın yardımıyla yapınca, olmuştu. Kendi başıma kalkışmadım hiç. Cahil cesareti derler ya, tam da öyle. Uzun lafın kısası, bu sene becerdim. A evet, bu seneki ilk denemem de çorba kıvamında oldu, üzerine sarımsaklı yoğurtla afiyetle yendi. İkincisi ise tam 7 Mehmet’teki gibi oldu. Yani haddimi aşmak da istemiyorum ama, masada övgüler aldı, o da bana yeter. 🙂 İlk sene Silivrideki Devamı için tık / Press to read more

Tek Tencerede tavuk-pilav

Image

Bir süredir, rahmetli, maharetli ve eli lezzetli halamın yaptığı bir yemeği düşünürken, gencecik, pek becerikli bir arkadaşım anlattı bu yemeği. Gözlerim büyüdü dinlerken. Halamın yaptığı bahar yemeğiydi, kuzuyla yapılırdı, ki, onu da en kısa zamanda deneyeceğim, ama bu her zaman şip şak yapılabilecek, acayip lezzetli bir yemek. 30-40 dakikada sofrada, hem şık, hem lezzetli, çocukların da büyüklerin de severek yiyecekleri bir yemek. Tabii daha duyduğum gün denedim. Bekleyemedim.

Küçük halamın yaptığı pilavlı kuzulu yemeğin sofraya gelişi aklımda. Mutfağın önündeki kocaman aslan ayaklı sofrada toplanmışız, daracık mutfaktaki davul fırından çıkan kocaman yuvarlak tepsi sofraya geldi. İçinde yarı bellerine kadar pilava gömülmüş kemikli kuzu etleri. Pilav da pilav hani, otlu, fıstıklı, üzümlü… Belki benim çocuk hafızam yanılıyor da olabilir tabii. Belki de düz beyaz pilavdı. Bunu daha sonra deneyeceğim, bir kenara yazdım. Ama bu arada hemen elimin altındaki malzeme ile, sevgili Hande’nin tarifini denemeye giriştim.

Tabii ki onun verdiği tarifi değiştirdim. Mümkün değil, uslu duramıyorum, mümkün değil, sadık kalamıyorum. Maceracı birisi değilim, içimdeki adrenalin sadece mutfakta ortaya çıkıyor. Onu mu denesem, bunu mu eklesem, şunu çıkarsam… Bazıları sürprizli şekilde güzel oluyor, bazıları hüsran. Olsun, denemek güzel. Ben orijinal tarife ilave olarak, tencerenin dibine ay ay kesilmiş soğanlar ekledim. Karamelize olur hayali ile… Oldu da.. Ama tencereye yapıştı kaldı… Yemeği tabağa aldıktan sonra kazımam gerekti. Dolayısıyla hayalimdeki görüntüye ulaşamadım. Lezzet vermiştir mutlaka, Bir sonraki denememde, tencerenin dibine yağlı kağıt sermeyi düşünüyorum. Böylece yapışmayacak. Ama karamelize olabilecek mi? Onu da göreceğiz bakalım. Evet, anladınız siz onu, bu tarifi çok sevdim, denemeye, tekrar tekrar yapmaya değer..

Bayramlık Tavuk-Pilav

Yemeği, düşük kenarlı bir karnıyarık veya pilav tenceresinde yapmakta fayda var. Ben aşağıdaki ölçülerle, 22cm’lik bir tencereyi güzelce doldurdum. 4 kişilik bir yemek çıktı. Piştikten sonra, servis tabağına çevirerek alacağınız için, başlamadan önce kontrol edin, servis tabağınızı ve tencerenizi ona göre seçin.

Bir başka seçim de pirinç. Ben basmati hastasıyım. yasmin değil ama, basmati… O kadar kolay bir pirinç ki , kaprissiz. Suyu az gelmiş, çok gelmiş hiç şikayet etmez. Lapa olmaz. Mis gibi, buram buram kokar. Ama damak tadı tabii, siz baldocuysanız, onu da kullanabilirsiniz. O durumda belki su miktarını değiştirmek gerekebilir.

Tarife geçelim…..

Tek tencerede tavuk pilav

Kolaycacık, sıcacık, lezzetli bir tavuk pilav tarifi.
Hazırlama Süresi10 minutes
Pişirme Süresi30 minutes
Türü: Ana yemek
Porsiyon: 4 porsiyon
Kalori: 450kcal

Malzemeler

  • 1 paket kemiksiz tavuk but kuşbaşı kesilmiş
  • 1 bardak basmati pirinç isterseniz baldo
  • 3 sap taze soğan
  • 1 avuç kıyılmış dereotu
  • 2 çorba kaşığı kuş üzümü
  • 2 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1,5 bardak su
  • tuz, karabiber

tarif-name

  • Pirinci bildiğiniz gibi, suda bekletin, beyaz suyu çıkana kadar yıkayın.
  • Önce tavuklarımızı kuşbaşı olarak doğruyoruz.
  • Derin bir kasede dereotu, yeşil soğanı, pirinç ve üzümleri karıştırın. Bütün malzeme her tarafa dağılsın. Tuzunu ve karabiberini de ekleyin.
  • Tencerenin dibini kaplayacak kadar zeytinyağı ile ıslatın. Üzerine kuşbaşı tavukları güzelce sıkı sıkı dizin.
  • Sonra pirinç karışımını tavukların üzerine güzelce yayın, düzleyin ve 1,5 bardak suyu ekleyin.
  • Şimdi kapağını kapatın, tencerenin altını orta-kısık açın. 30-35 dakika içinde suyu tamamen çekince pişmiş olacak. altını kapamadan önce biraz cızırdamasına izin verin… Tavuklar güzel bir kabuklansın.
  • Servis yaparken büyük bir tabağa pasta gibi ters yüz edin. Missss…. Afiyet şeker olsun.

Tavuklu bezelyeli makarna

Image

Yeni bir “çektirme” makarna tarifiyle karşınızdayım. Sütte pişen makarnadan sonra, şimdi de tavuk suyunda pişen makarna. Muhteşem bir tek tabaklı öğün. İçinde tavuk var, bezelye var, makarna var, hem de en lezzetlisinden.

Makarnayı genelde normal suda haşlayıp ondan sonra soslarla lezzetlendiririz ya, işte artık o değişti. Önce, makarna suyunu lezzetlendirerek başladım. Kaynayan suya defne yaprağı veya ada çayı yaprağı attım. Makarnayla beraber pişti. Sonra sütte çektirerek pişirdim. Şimdi sıra tavuk suyuna geldi. Sütteki makarna o kadar beğenildi ki, şimdiye kadar denemediyseniz, en kısa zamanda hazırlamanız lazım. Tarifine buradan ulaşabilirsiniz. Sütte yapmak istemiyorsanız, tavuk suyunda yapın?

Hani bazen tavuk haşlarsınız, sonra da tavuk suyunu ne yapacağınızı bilemezsiniz. Tamam, her gün çorba içilmiyor veya çerkez tavuğu olmuyor. En kötü ihtimal, kavanozla dondurucuya koyarsınız. İşte tavuk suyunuzu kullanmak için harika bir yol daha! Son derece basit, eldeki malzemelerle koyalca yapabileceğiniz, lezzetli bir yemek. Yanına kocaman bir yeşil salata ile bütün aileyi mutlu etme garantisi veriyorum.

Tarife geçelim mi?

Tavuk suyunda makarna

Bezelyeli tavuklu makarna. Tam bir öğün. Yanında salata yeter. Tatlı kısmı size kalmış.
Hazırlama Süresi1 hour
Pişirme Süresi1 hour
Türü: Ana yemek
Kalori: 610kcal

Malzemeler

  • 8 adet tavuk baget
  • 3 bardak su
  • 1 adet kuru soğan
  • 1 adet defne yaprağı
  • 4-5 top karabiber
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 paket Makarna
  • 200 gr donmuş bezelye
  • 1 avuç doğranmış dereotu

tarif-name

  • Önce tavukları, 3 bardak su, soğan, defne yaprağı, tuz ve karabiber ile pişiriyoruz. İyice pişip kemiklerinden ayrılır duruma gelince, tavukları bir yana alıyoruz.
  • Tavuk suyundan defne yaprağını ve soğanı çıkarıyoruz, içine donmuş bezelyemizi atıp 5 dakika pişiriyoruz.
  • Bezelyeler hafifçe yumuşadığı zaman, makarnayı ilave edip, tencerenin altını kısıyoruz. Makarna pişene kadar tavuk suyunu da çekmiş olacak.
  • Su azalmaya başladığı zaman, tavuk bagetleri de ilave ediyoruz. 5 dakika da bu şekilde pişecek.
  • Eğer tavuk suyu bitmesine rağmen makarna istediğiniz kadar yumuşamadıysa, kaynar su ilave edebilirsiniz. Ben makarnayı biraz diri sevdiğim için 3-4 bardak su yeterli geliyor. Yavaş ateşte pişince makarna benim sevdiğim gibi al-dente oluyor.
  • Servis ederken üzerine bol dereotu ilave ediyoruz. İsterseniz rende parmesan da ekleyebilirsiniz.

Kuskuslu tavuk

Image

Baharatlı tavuk

Hint mi, Fas mı, yoksa uydurmasyon mu bilemedim 😀 Ama her durumda oldu. Hem de süper oldu. Şöyle ki;

Canım acayip tavuk istiyordu. Salata yemekten sıkıldım, mutfakta da biraz eğlenceli bir şeyler yapmak istiyordum. Aklımda, aslında, körili, kremalı tavuk yapıp, yanına da, risotto yapmak vardı. Baharat dolabını karıştırırken, köri tozunu bulamayınca, yönümü “biraz” değiştirmek zorunda kaldım. Elime Hayfene kavanozları geldi. Koklaya koklaya içime en sinen Biryani Baharatı oldu. Sonra gerisi kendiliğinden geldi zaten. Buna o yakışır, o zaman bu gerekir derken tarif oturdu yerine. Pek de güzel oldu söylemesi ayıptır.

Kuru meyveli, baharatlı tavuk

Fas’a hiç gitmedim, keza Hindistan’a da henüz gitmek kısmet olmadı. Ancak meraklı olunca, her ikisinin de yemeklerini denedim. Bol baharat, bazen biraz fazla yağ, ama çok lezzetli geldi bana. Bu yemeği hazırlarken de aklımda BAHARAT vardı. Tavuk tamam, altına ne yapmalı. Bir an, ama sadece bir an, basmati pilavı mı yapsam dedim. Sonra dolapta ince bulguru görünce, o da değişti. Kuru meyvalarla, hafif, puf puf bir pilav olsun dedim. Ortaya bu çıktı… Altında incecik bir bulgurdan pilav, bol kuru meyve, üzerinde yoğun sosuyla lokum gibi pişmiş bir tavuk. Karemelize soğanla yoğunlaşan sosu, her çatalda gelen mayhoş-tatlı kuru meyveler… Hmmmm…

Tarife geçelim mi?

İnce bulgur pilavı yatağında bol baharatlı tavuk

Çok hafif, meyvalı, puf puf bir ince bulgur pilavı, üzerinde karamelize soğanlı, bol baharatlı bir tavuk.
Hazırlama Süresi40 minutes
Pişirme Süresi40 minutes
Türü: Ana yemek
Porsiyon: 4 porsiyon

Malzemeler

  • 8 parça tavuk kalça şiş
  • 4 adet soğan (kırmızı ve kuru soğan karışık)
  • 3 diş sarımsak
  • 1 tatlı kaşığı biryan baharatı
  • tuz/karabiber
  • zeytinyağı

Pilavı için

  • 1 su bardağı köftelik bulgur
  • 4 adet kuru kayısı
  • 4 adet kuru erik
  • 6-7 adet çekirdeksiz siyah üzüm
  • kaynar su

tarif-name

  • Soğanları piyazlık olarak doğrayın. Hem kırmızı, hem de kuru soğan kullanmak lezzeti derinleştiriyor.
  • Tencerenin dibini ıslatacak kadar zeytinyağı koyun. Soğanları ekleyin ve kısık ateşte kavurmaya başlayın.
  • İncecik doğradığınız sarımsakları da ekleyin, soğanlar iyice yumuşayıp karamelize olana kadar devam edin. Sonra soğanları başka bir tabağa alın.
  • Tencerenin içine bu defa tavukları koyun, biryani baharatını ekleyin, tuzu, karabiberi ekleyin. Tavukların her tarafı renk değiştirince, 1 bardak kadar su ekleyip, iyice pişirin. Son dakikada kenardaki soğanları ekleyin.

Pilavı için

  • İnce bulguru derin bir kaseye alın. Üzerine tuzu serpin. Kaynamış suyu ince bulgurun 1 parmak üzerine çıkacak kadar ekleyin. Üzerine bir kapak kapatın, suyunu çekecek.
  • Kuru meyvaların hepsini yıkayın, iri iri doğrayın. Sonra üzerine azıcık sıcak su koyarak iyice yumuşamasını sağlayın.

Servis için;

  • Fırını 180 dereceye ısıtın.
  • Bir fırın tabağının dibine, suyunu çekip demlenmiş olan ince bulguru çatalla karıştırarak ve havalandırarak yerleştirin. Üzerine kuru meyvaların yarısını yerleştirin.
  • Pilavın üzerine tavuk parçalarını yerleştirin. Tavuğun sosundan ve soğanları da ilave edin. Tavuğun sosundaki yağ, bütün yemeğe yeterli olacaktır. Tavukların üzerine kalan kuru meyvaları ekleyin.
  • Tabağı fırına koyun. Tavuklar cızırdamaya başladığı zaman (kuru meyvalar da hafifçe kavrulmuş olacak) sofraya gelmeye hazır.

Tavuk Salatası

Image

Yeni evimde ağırlayacağım ikinci misafirlerime yaptım. Yemekten sonra geleceklerdi, “Trafiğe kalmayın, erken gelin uzun oturalım, hadi daha erken gelin” diye başladık. “Aman kendini yorma, hafif hafif” derken menüyü ben tamamladım kafamda. “Valla işi büyütmüyorum, sıcak ana yemek falan yok, salatalar, belki bir börek veya kiş” diye söz verdim. Neyse işin dedikodu kısmını bırakın. Sonunda oldukça maceralı bir hazırlık sonucunda, planladığım uzuuuun menüden sadece iki yemek yapabildim, biri de bu salataydı.  

Kalabalık sofralara güzel bir meze olabilir. Hafif pazar menülerine harika bir yemek olabilir, mangal partilerine götürecek doyurucu bir salata olabilir. Siz nasıl isterseniz o şekilde sunabilirsiniz. Çok “esnek”, çok pratik, çok lezzetli. Artan pişmiş tavuğunuzu değerlendirmek için de bir o kadar güzel bir çözüm.

Servis yaparken isterseniz porsiyonluk bardak veya minik kaselerde ya da şöyle kocaman derin, kristal bir kasede sunabilirsiniz. Yanında tazecik çıtır kabuklu ekmek, gevrek ekşi mayalı bir ekmek veya kıtır kıtır bir galeta. Bakın size çok çok, bir dolu olumlu şey söyledim. Haydi kaldırın totoyu, deneyin, mutfağınıza eğlence, masanıza neşe gelsin.

Jump to Recipe

Tavuk Salatası

Hazırlama Süresi20 minutes
Pişirme Süresi20 minutes
Toplam Süre40 minutes
Türü: Ana yemek, Salatalar
Porsiyon: 6
Kalori: 247kcal

Malzemeler

  • 2 bardak Pişmiş tavuk küp veya iri parçalara bölünmüş
  • 4 sap kereviz
  • 2 adet kırmızı elma
  • 1 bardak ceviz İri doğranmış
  • 1 avuç maydanoz incecik kıyılmış

Sosu için

  • 1/2 bardak yoğurt süzme veya laktozsuz
  • 1/2 bardak mayonez
  • 2 tatlı kaşığı hardal
  • 1/2 limonun suyu
  • tuz / karabiber

tarif-name

  • Tavukları haşlayın; suyunu süzün, ılınınca da kuşbaşı gibi yapın. Ya daaaaa, daha önceden pişmiş tavuklarınız varsa kuşbaşı yapın.
  • Elmaları iyice yıkayın. KABUKLARINI SOYMAYIN. Önce 8 dilime ayırın, çekirdeklerini çıkarıp ince ince dilimleyin. Maydanozun bir kısmını süsleme için ayırın.
  • Kereviz saplarını ince ince dilimleyin. Eğer kereviz sapınız yoksa, bir minik kerevizi rendeleyip kullanabilirsiniz.
  • Cevizleri iri iri kıyın. Maydanozları incecik kıyın.
  • Bir kavanozda sos malzemesini güzelce karıştırın.
  • Bütün malzemeyi derin bir kasede güzelce karıştırın. En son üzerine ayırdığınız maydanozları da serpin.

İpuçları

  • Tavuk haşlarken suyuna 1 defne yaprağı attığınız zaman hem tavuk suyunun tadı/kokusu hem de tavuğun daha lezzetli olduğunu göreceksiniz. 
  • Yoğurt olarak laktozsuz yoğurt veya süzme yoğurt kullanın. Daha az sulanır, hem tadı da çok ekşi / tuzlu değildir.
  • Kereviz sapları büyük marketlerde var (ERTÜST tarım yapıyor) ama bulamazsanız kerevizi rendeleyerek veya kürdan gibi doğrayarak kullanabilirsiniz. 
  • Servis yaparken yanına ekşi maya incecik kızarmış ekmek veya kıtır galeta çok yakışıyor. 

Fırında ıspanak mücveri (10 porsiyon, 148kal)

Image

Yazılı defterlerden dijital ortama taşıma bahanesiyle, eski tarifleri de elden geçiriyorum arada. Annemin benden daha yaşlı defterleri ile başladım. Akan uçan mürekkeplerden kurtardığım, denendiğine emin olduğum tarifleri aktarıyorum buraya. Kendi defterlerim, oraya buraya sıkışıp kalmış bölük pörçük tarifleri de aktarmak güzel oluyor. İtiraf etmem lazım, ben de eskiye dönük bir şey aradığım zaman, önce buraya bakıyorum artık. Bu tarifi de aktarmak istedim. Sadece güzel bir sebze yemeği olduğu için değil, pazılı, pırasalı da yapılabileceği için, kenarda kalması için. Ama aktarmadan önce foto lazım, yani yeniden yapmak lazım… E hadi mutfağa…

Geçenlerde, tırıs tırıs karamelli muhallebi tarifini aradım. Annemin lime lime olmuş defterini altüst ettim yok! Kardeşime vermiştim denemesi için, o da bulamadı. Sonunda burada buldum. Allahtan yazmışım, dijital arşive eklemişim.

Bu ıspanaklı fırın mücver tarifini de “ıspanak sufle” diye kaydetmişim. Bir dönem, sufle, parfe, mus gibi terimler, olur olmadık yemeklere bir ünvan gibi madalya gibi eklenirdi. Sufle yapımı ile alakası olmayan, ama sufle gibi kabarıp puf puf olmaya aday (bakın olan bile değil) yemeklere sufle, bütün şanti-ürünü dondurmalara parfe denirdi. Bu her ne kadar “malzeme vardı da biz mi yapmadık” mantığından çıkan bir isimlendirme olsa bile, kendi mutfağımızı -biraz da- yeren bir yabancı hayranlığıdır bence. Güzelim mücver kelimesi dururken sufle ne alaka ? Yapımı bile benzemiyor?

Bu kadar öz eleştiriden sonra dönelim, bu harika sebze böreği veya mücverimize. Bu tarifi her ne kadar ıspanakla yaptıysam da, pazı ile de yapabilirsiniz. Hatta hatta incecik kesilip sotelenerek yumuşamış pırasa ile bile olur. Hem kolay, hem bereketli, hem lezzetli, hem de gösterişli.

Başlayalım mı?

Domates-Peynir ve fesleğenli tart

Image

Domates ve peynir ikilisi kadar basit, sıradan, ama doğru eşleşme ile damak çatlatacak çift az bulunur. Şimdi bunları yazarken aklımdan başka ikililer, uyumlar geçiyor. (Karnıyarık+domatesli pilav+cacık, bezelye+pilav, karpuz, peynir.. liste uzayıp gidecek, sonu yok. Biz iyisi mi konumuza dönelim.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Peynir demiştik, domates demiştik. En klasik eşleşmedir. Yazın çıtır çıtır ekmeğin içine koyarsınız, hatta şöyle ısırınca, damağı çizecek kadar kalın kabuklu tazecik ekmeğe. Veya daha sofistike birşey isterseniz, tazecik ince kıyılmış otlarla karıştırıp sarımsakla lezzetlendirip bruscetta yaparsınız. Ama her durumda, tembel yaz günlerinde en hızlı, herkesi sevindirecek bir ikilidir.

İşte bu tart da öyle basit bir lezzet yumağı: Tazecik domatesler, enfes peynir kombinasyonu, ve kıyır kıyır bir tart… Artık tartı kalıpta mı yaparsınız, yoksa daha rustik görünsün diye galette gibi mi yaparsınız orası size kalmış.

Bu tartın hamuru da çok başarılı tart hamurlarından biri. Hani tek geçerim dediğim tart hamuru değil, ama bir o kadar güzel… Üzerine isterseniz şimdi anlatacağım gibi peynir-domates yapın, isterseniz yaz sebzelerini ızgara yapıp koyun, kesinlikle çok başarılı.  Haydi başlayalım..

Devamı için tık / Press to read more

Yazlık Galet

Image

Galet… Tart gibi ama daha kolay

Galet, tart kalıbı olmadan, kabaca yapılan tarta benziyor. Görüntü ve kolaylık itibarıyla, son derece kolay, hatta şapada-şupada yapılan, pişirmesi de sanki köy fırınında yapılıvermiş gibi olan, son derece yazlık, son derece kırsal bir tarif. Tart kalıbına ihtiyaç duymadan yapabileceğiniz güzel bir tart. Daha önce defalarca görmeme rağmen, denemek içimden gelmemişti. Nedense, bu hafta gelivereceği tuttu.

Tart, pay, kiş familyasının en sade üyesi galettir. Kalıp istemez, düzgün açmayı gerektirmez, Aman kalıba küçük geldi, yama yaptım, kalın oldu, ortası yırtıldı, yok kenarları düzgün olmadı, uğraştırmaz. Hem meyveli, hem tuzlu pek ala da yapılır. Arada değiştirmeniz gereken tek şey, hamurundaki şeker miktarı olacaktır. Yoksa hamurun geri kalanı tamamen aynı. Un-Yağ-soğuk su.

Bu aralar şeftali ve erik beraberliğine taktıysam da, bu galeti nedense tuzlu istedim. Tazesi olmasına rağmen kuru domates, ızgara kabak ve ızgara patlıcan ve tabii ki bunlara eşlik eden güzel bir keçi peyniri. Kuru domatesin o hafif ekşi ama yoğun tadını ve gevrek dokusunu çok seviyorum. Eh hem kabak hem patlıcan en güzel zamanında. Manzarası mükemmel, tadı daha da şahane. Yoğun, bol kekikli enfes bir yemek oldu. Yanında bol yeşillik salata harika bir akşam yemeği.

Hamuru, pate brise dediğimiz, yağ-un ana maddesiyle, ve eğer şartsa, soğuksu ile yapılan bir hamur. Tercihan elinizi bile değdirmeden, herşeyi çok çok soğukken karıştırmanız lazım. O yüzden eskiden çatalla veya hamur karıştırma bıçaklarıyla yapılıyormuş. Şimdi, atıyorsun hepsini blendera iş bitiyor.

Bu kadar reklamdan sonra tarife geçelim.

Devamı için tık / Press to read more

Balık köftesi

Image

Balık çocuklarda genelde bir sıkıntı olmuştur. İstediğiniz kadar özenin, bebekliğinde dillerle, lüferlerle besleyin, yine de aklı bir gıdım geliştiğinde, ı-ıhh demeye başlar balığa. Oğluş çocukluğa ilk geçtiği zamanlarda, işte bu ıı-ıııhh döneminde, doktoruna dert yanmıştım, yemiyor diye. Kulakları çınlasın, antep fıstığı seviyor mu? diye sordu, Bayılırdı. “Ver bir avuç iki avuç yesin, üzme kendini de çocuğu da” demişti. 😀

Ama inatçıyım, hem de sarı inat. Ara ara denemelere hep devam ettim. Bir ara bu köfteye takılmıştık. Haftada bir mutlaka yapılırdı, o da severek yerdi. Yanındaki turşulu, dereotlu mayonez sosuna batıra batıra yerdi hem de. Zamanla ondan da sıkıldı, ben de yapmaz oldum.

Derken, geçenlerde, Donmuş mezgitlere bakarken aklıma düştü yine. Aldım, yaptım. Sevdi mi sevmedi mi emin değilim. Şimdilik ara ara yaparsam yermiş gibi duruyor. Oğluş geldi 23 yaşına, ne yediği ne yemediği hala dert. Annelik böyle birşey işte.

Mezgit ile yapıyorum, ama hem derisi hem kılçığı iyi temizlenmiş levrek ile de olur sanırım. Ama başka balıkla denemeye korkarım. Somon köftesini deneyeceğim, o da listemde. Ama daha sıra gelmedi.

Devamı için tık / Press to read more

Girit dolması (?) ama vejateryen

Image

Tam uydurdum ismi. Aynı yemeği uydurduğum gibi.

Bu yemeği 6-7 senedir zaman zaman yaparım. Ama nereden uydurduğumu kesinlikle hatırlamıyorum. O derece eski yani.

Sebzeleri doldurma ve fırınlama işini hep severim. Etle veya sebzeyle doldurup  sonra da fırınlarım. Artık soğanla mı dolar, kıymayla mı bilmem. Bu sefer ki, daha da farklı. Mantarlı bir içle doldu.

girit kabağı Devamı için tık / Press to read more

Route de vin hatırası…. Tarte flambee

Image

IMG_3698Route de Vin…. Bir grup arkadaşım 2015’te bu turu yapıp da fotoğraflarını paylaştığından beri, yolculuk aklıma düştü. En doğru mevsim ne zamandır, nerelere uğramak lazım, nereden uçulacak vs hepsini planlayıp durdum, sonrasında nihayet zamanı geldi. Baden-Baden’e uçup oradan Strazburg’a geçtik. Araba kiralayıp Colmar’a kadar devam ettik. Muhteşem köylerden geçtik, harika yemekler yedik, çok güzel anılarla döndük.

Bütün gezilerde, bana kalan renkler, kokular ve tadlardır. Hep lokal, otantik lezzetleri denemeye gayret ederim. Gözüm hep menülerdedir, hep bunu evde de yapabilir miyim diye kıvranır dururum. Bu seyahatte, yanımdaki arkadaşım da en az benim kadar mutfağa meraklı olduğundan, işin bu kısmı daha de zengin oldu.

Devamı için tık / Press to read more

Tatlı-Ekşili (Sweet and Sour) bişiyler

Image

tatlı ekşi somon“Bişiyler”, çünkü isterseniz kuşbaşı somonla, isterseniz kuşbaşı tavukla yapabilirsiniz. İkisinden de çok benzer sonuçlar alacaksınız. Ben her ikisini de yapıyorum. Evde ne olduğuna veya ortama göre. Somon bazen birilerine ağır geliyor, tavuk el altında oluyor veya tam tersi, bazı misafirlerin tavuğa “gıcığı” oluyor, somonla yapılıyor vs.

Yemeği “uydurmam” çok kolay oldu. Önce sosu keşfettim, hatta aşık oldum. Sonrasında da mutfak macerası şeklinde yaptım. Bir yaptığım bir yaptığımı tutmuyor, miktara göre, o andaki sebzelere göre çok değişiyor. Bu da size esneme payı, yeni yaratıcılıklar olarak daha da fazla olanak veriyor. O yüzden en sevdiğim “misafir” yemeklerinden biri.

 

Devamı için tık / Press to read more

Levrekli pilav

Image

levrekli pilavİtiraf etmem lazım: Yemeği yapalı 2-3 hafta oldu. Yapım aşamasını fotoğrafladım, tarifi full detay yazdım, lakin, servis aşamasında maksat muhabbet, aman sofra boş kalmasın derken, fotoğraflamayı unuttum. 🙁  Şu fotoğraf işinde zaten çok başarılı değilim. Bir de fotoğraf çekemeyince moralim iyice bozuldu. Artanlardan bir porsiyon daha çıkarıp fotoğraflamaya çalıştım, ancak o moral bozukluğu ile sonuç daha da kötü oldu.

Ama eskileri karıştırırken, güzel bir foto yakaladım. Sonuçta, tarif önemli. Görsel daha da önemli. Yemeği anlaşılır kılan da o.Bazı blog’ları takip ettiğim zaman, fotoğrafın tarifin önüne geçtiğini de çok görüyorum. Sunum şahane, foto muhteşem, ancak tarif ya eksik, ya sonuç o değil. Neyse, biz kendi işimize bakalım.  Şimdi bu yüzden lütfen bu “sunum” fotoğraflarını sadece genel fikir vermesi için kullanın, inceleyin. Eminim sizler çok daha şık sunumlar yakalayabilirsiniz.

Devamı için tık / Press to read more

Hindi Roulade veya kısaca hindi sarma

Image

Derin dondurucudan tavuk diye çıkardığım paket hindi çıkarsa, hem de üstüne üstlük, kemiği çıkarılmış, kocaman bir hindi butu çıkarsa ne yapılır ? Normal, akıllı uslu kadınlar, handiyi ya kuşbaşı yapıp pişir, ya da haşlayıp söğüş yapar salatanın üstüne. Ama bu delidolu kadın maceraya hazır ya, hemen bir yemek yaratır. Gelecek misafir yok, o kadar yemeği kim yiyecek demeyin, olsun, o da yaratılır. 🙂 Herşey niyetle.

hindi sarmaO mu olsa, bunu mu yapsam diye ciddi ciddi plan yaptım. Evdeki malzemeleri ortaya döktüm. Sonuç gayet başarılı oldu. Nasıl mı? Haydi başlayalım:

Devamı için tık / Press to read more

Tavuk’tan devam, Yılbaşı tavuğu

Image

erik soslu tavukBaşlamışken tavuktan devam edeyim dedim. Bu aralar markette satılan pek çok tavuğun sadece doymak için yenebildiğini, pek çoğunun hiç bir besin değeri olmadığı hepimizce malum. Zaten 10 dakikada pişen tavuk mu olur? Neydi o eskiden sabahtan akşama kaynayan tencereler. Sadece evi değil, mahalleyi bile kokusu sarardı. Ben de tam bu sebeple, tavuk işini sıkı tutuyorum. Sadece organik tavuk alıyorum. Ha ona ne kadar güvenebilirsin derseniz, artık günahı onların boynuna. Sahi geçenlerde tavukları sarıya boyayarak “organik makyajı yaptıklarını” okumadık mı? İşte tam da onun için, markalı ve organik tavuk alıyorum. Öyle “kasabınızın halis köy tavuğu”nu yemem. 😉 Kimse kusura bakmasın.

Devamı için tık / Press to read more

Tavuk paçası 558 kalori

Image

tavukpaçası

Yemek işlerine, tariflere ne kadar meraklı olduğumu bilen çok çok sevdiğim bir arkadaşım, kocaman bir kitap hediye etti. İki kocaman ciltten oluşan, rahmetli Tuğrul Şavkay”ın “Halk Mutfağımız” kitabı. İçindeki yemeklere bakınca, çoğu bildiğim, nostaljik, annemin ve ailenin diğer kadınlarının sık yaptığı neredeyse kaybolmuş lezzetlerdi. BA-YIL-DIM! Tiritten, paparaya, mafişten kalbura bastıya pek çok tarif var. Yok, yok, Julia Child usulü hepsini teker teker deneme gibi bir niyetim yok. Ama zaman zaman başvuracağım kesin.

IMG_0081Takip edebildiniz mi bilmiyorum, bu aralar Karatay diyetine sardım. Çok katı olduğu yerler var (akşam 20:00’den sonra yemek zinhar yasak. E peki arkadaşlarla yemeğe gidince ne yapılacak ?) , bir yaşam şekli olarak beni çok kısıtlar ve zorlar gibi geliyor.  Şimdilik uygulamaya çalışıyorum. Bünyeme de iyi geldiğini söyleyebilirim. Bir kere aç kalmıyorsun, gözün doyuyor. Yasakları öğrendikçe kendine yeni menüler, yeni yemekler yaratabiliyorsun. Genel kural olarak, bol protein, düşük glisemik indeks deyince zaten yuvarlanıp gidiyorsun.

Devamı için tık / Press to read more

Trüf veya keme denemeleri (2) Taglietelle a la Keme d’Antep :)

Image

Antep gezisinden elimde iki kocaman keme ile dönünce, avucum kaşındı ne yapsam ne yapsam diye. İlk denememiz, keme kavurmaydı hatırlarsanız. Buradan ulaşabilirsiniz. Kebap yapmak için gerekli alet edavat burada olmayınca, kavurma denedim. Yanında bol salata ile enfes bir yemek oldu.

Kavurmayı bir kerede bitiremeyince, ikinci akşam da yedik. Sonra da sıra ikinci denemeye geldi. Bu seferki, oğluşun özel isteği ile, makarnaya sos oldu.

truf taglietelle

 

 

 

 

 

 

 

Devamı için tık / Press to read more

Soya soslu, ballı tavuk 5 porsiyon 433 kalori

Image

ballı soyalı tavukSoya sosu mutfağımıza ilk girdiği günden beri, ya süt ya da bal ile beraber kullanırım. Soya sosunun o tuzunu bastırdığına ve daha da lezzet kattığına inanıyorum. Evde, oğluş bu yemeği ballı tavuk diye seviyor, ve zaman zaman özel istek yapıyor. Canım, öyle peçeteye yazıp da mutfağa falan bırakmıyor tabii, ama talep geliyor. Ki, bu oğluşu tanıyan herkes için ne büyük bir sürprizdir…

Yemeğe, mutfağa, mutfak macerasına bu kadar meraklı bir annenin, bu kadar iştahsız bir oğlu olur ancak. Sülale geniş, insanlar cins cins, her sülalede olduğu gibi, bizde de yemek için yaşayanlar ve yaşamak için yiyenler var. Baba tarafım ne kadar “bir barbunya pişirmişim”, “pazara bir pırasalar gelmiş”, “ellerine sağlık”, “a biraz daha n’oolur”, “bak arkandan ağlar”, “Allah aşkına bir kaşık daha”  ise, anne tarafı o kadar “kafi”, “yeter”, “ay ben almiim”, “ben çok yedim”, “tuzu mu az bunun?” bir aile.. Ben iki arada bir derede, baba tarafıma çekmişim herhalde. Taşı, pişir, ye, yedir.  Neyse, ben baba tarafına çekmişim de, oğluş tam anne tarafı. Nefsini köreltecek kadar yiyen, gram ve kalori sayan bir oğlum var. Amma dedikodu yaptım di mi. 🙂 Haydi lafı bırakalım da tarife geçelim.

 

Devamı için tık / Press to read more

Hardal paneli antrikot 517 kalori / 200g dilim

Image

IMG_6589Maille hardallarını severek kullanırım. Özellikle taneli olanını çok severim, her bir taneciği ayrı ayrı patlatmak, sosisi hardala bulaya bulaya yemek.. Off, şimdi yazarken bile canım çekti. Öyle Bekri tipi (ki onu da çok severim) hardallar gibi acısı burnunuzdan çıkmaz, geriden geriden gelir. Ama hafif mayhoş tadı, dokusu enfestir.

Daha önce, antikot dilimlerinin iki tarafını da taneli klasik hardal ile marine edip pişirmiştim. Ancak çıkan sonuç damak çatlatan cinsten olsa da, görsel olarak bana zayıf gelmişti. Aman az yağ olsun derken tavaya yapışmıştı en kıymetli yeri. Bu defa hakkını vermek istedim.

Eh, macera da yaşayacağız ya 🙂 eskisi gibi taneli hardal yerine elimdeki diğer hardalları kullanayım dedim.

Devamı için tık / Press to read more

Enginarlı tavuk Tencere yemeği 125 kalori

Image

Herkese ve her yere farklı gelir bahar. Ağaçlara mimoza ile gelir, sonrasında hemencecik erikleri bademleri Bebek’teki manolya derken erguvanlar.

Günlere erken aydınlanan sabahlarla gelir, sonra saatler ayarlanır.  Lodoslar sıklaşır, hava ılınır yavaş yavaş.

Okullara, gençlere lodosla gelir. Azıcık yüzünü gösterse güneş, önce atkılar atılır, sonra montlar. Tabii hemen arkasından gelsin nezle-grip 🙂

Benim için mutfağa, taze yeşilliklerle gelir. Önce dereotu, taze soğan, hemen arkasından enginar, çağla. Şimdi diyeceksiniz ki, bunların hepsi bütün kış var artık?! Olsun, varsın olsun. Kış dereotu kokmuyor ki? Kış taze soğanı öyle çıtır olmuyor ki.

Yine de, kışın grisinden çok bunaldığımda, daha bahar mutfaklara yansımasa da, dereotu ve taze soğanla, bulabilirsem taze ayıklanmış enginarla avunmaya çalışırım. İşte bu durumda, annemin enginarlı tarifleri imdadıma yetişir.

Enginarlı tavuk da bunlardan biridir. Ben biraz daha hafiflettim tarifi. Beşamel sos kısmını atladım. Aşağıdaki tarifte, ikisini de anlatacağım gerçi. Siz hangisini isterseniz, onu yapın. Yeter ki ilham versin, mutfağa girmeniz için heyecan katsın.

enginarlı tavuk

Devamı için tık / Press to read more