Tavuk’tan devam, Yılbaşı tavuğu

Başlamışken tavuktan devam edeyim dedim. Bu aralar markette satılan pek çok tavuğun sadece doymak için yenebildiğini, pek çoğunun hiç bir besin değeri olmadığı hepimizce malum. Zaten 10 dakikada pişen tavuk mu olur? Neydi o eskiden sabahtan akşama kaynayan tencereler. Sadece evi değil, mahalleyi bile kokusu sarardı. Ben de tam bu sebeple, tavuk işini sıkı tutuyorum. Sadece organik tavuk alıyorum. Ha ona ne kadar güvenebilirsin derseniz, artık günahı onların boynuna. Sahi geçenlerde tavukları sarıya boyayarak “organik makyajı yaptıklarını” okumadık mı? İşte tam da onun için, markalı ve organik tavuk alıyorum. Öyle “kasabınızın halis köy tavuğu”nu yemem. 😉 Kimse kusura bakmasın.

Facebook’a tavuk yemekleri yarışmasını görünce, kolları sıvadım. Üzerinde çalışa çalışa iyileştirdiğim bir erik sosum vardı. Bu sosu daha önce dana incik için ve hatta hindi için kullanmıştım. Tavuğa da uyar mı ki diyerek giriştim işe. Bence gayet güzel oldu. Tavuğu yılbaşına yakışır şekilde hazırlayınca, parmakları yedirecek, peki peki yalatacak bir lezzet çıktı ortaya.

Erik sos konusunda tereddütte olabilirsiniz. İri siyah kuru erikleri kullanıyorum. Hafif mayhoş tadlarını ben ete çok yakıştırdım. Tabii lezzet konusunda objektif olamaz kimse, o yüzden illa üzerine koymak zorunda değilsiniz. Püreyi ayrı bir soslukta da servis yapabilirsiniz. İsteyen istediği kadar alabilir.  Ekşimsi tatlımsı tadının çok yakıştığını ısrarla söylemek istiyorum 🙂

Yemek için malzemelerimiz şöyle;

• Tavuk siyah eti
• 1 iri soğan
• 2 diş sarmısak
• 2-3 bardak su
• 2 çorba kaşığı çam fıstığı
• 2 çorba kaşığı dolmalık üzüm
• isteğe göre yenibahar

Öncelikle tavukların siyah etli olması lazım. Kanat olabilir, but olabilir, size kalmış. Evde benim kanatlarım vardı, bunları değerlendirdim. Tavuğu su, soğan ve sarmısaklar ile kaynattım. Pişmeye yakın, içine kuş üzümlerini attım. Böylece hem tavuk suyunda şişmiş oldular, ama dağılmadan da pişmiş oldular.

Sonrasında tavukları süzdüm. Suyunu sakladım (altın değerinde) ama soğanı ve sarmısağı attım. Üzümler mi, o biraz zor oldu işte. Onlardan da kurtarabildiklerimi kurtardım. Bu süzme işlemini tel süzgeç ile yapmak işi kolaylaştırdı. Tavuklar soğuduğu zaman, lokma lokma dittim.

Sonra aynı tencerenin içine, hatta tencereyi bile yıkamadan, (kenarlarda kalan o lezzetli kalıntılardan vazgeçemedim, ne yapayım 🙂 )dolmalık fıstıkları az çevirdim. Daha sonradan çok az çevirdiğimi fark ettim, ama iş işten geçmişti. Dolayısıyla siz fıstıklar rengini alana kadar çevirin derim. Sonra içine ditilmiş tavukları üzümler ile beraber ekledim. Yenibahar ile lezzetlendirdim. Ben yenibaharı çok sevdiğim için biraz abartabilirim. O yüzden zaten ölçü vermedim. Siz ne kadar isterseniz o kadar ekleyin. İçine 2-3 yemek kaşığı kadar tavuk suyundan ekledim, tıkırdadı.

Diğer tarafta, daha doğrusu, tavuklar soğurken, kara kara eriklerimi üzerlerine çıkacak kadar suyun içinde iyice yumuşasınlar diye pişirmiştim.

Erikleri blenderdan geçirip püre yaptım. Ama suyunu da atmadım… 😀

Şimdi elimizde ne kaldı? Hem lezzetli bir tavuk suyu, hem de kıpkırmızı ve hafif mayhoş bir erik suyu. Güzeeel devam !

Şimdi geleneksel olarak tavuğun yanına pilav deriz değil mi. Ama ben de hafif deliyim değil mi? O zaman!? Pilav pirinç ise, neden pirinç makarnası olmasın ? Değil mi ama? İlk pirinç makarnasını, marketlerde çokça görmeme rağmen, Vietnam’da yedim. Sonra da neden daha önce yemedim diye kızdım kendime. Marketten noodle aldığım çok oldu, evde yaptım, bayılırım hatta, ama iki yanında duran pirinç makarnasını nasıl denemem… Neyse geç olsun, güç olmasın, Vietnam dönüşü, alındı, denendi, bayıldım. Derken, bu tavuğun yanına da onu yapmak aklıma geldi. Ama nasıl? Acaba tavuk suyunda mı haşlasam, yoksa erik suyunda mı derken, denemeden bilemezsin mantığı ile azını tavuk suyunda, azını erik suyunda pişirdim. 

Erik suyuna tuz ilave etmedim ve ancak süzdükten sonra yapışmasın diye azıcık yağ ilave ettim. Tereyağ mı zeytinyağı mı derken çok tereddüt ettim inanın. Yağın kokusunun eriğin tadını bastırmaması lazım. O yüzden bir leblebi kadar tereyağ koydum. Bence yeterli oldu. Erik tadı da derinden derinden geldi, makarnanın rengi hoş bir kırmızıya çaldı. Bence tavuğun üzerindeki erik ile hoş bir bütünlük sağladı.

Tavuk suyunda haşladığıma da tereyağ ilave etmek durumunda kaldım. Tavuk suyu yağlı olmasına rağmen, makarnalar biraz çağırdı sanki.

Yemeğin her parçası hazır olduğu zaman, benim işim bitti. Bundan sonrasında, bir “yemek makyaj artisti” ve hatta “yemek fotoğrafçısı” lazım. Sabırla tabağı döşeyecek, sonra da titizlikle ışık, renk kombinleri ayarlayıp çekimi yapacak biri yani. O konu üzerinde de çalışıyorum, daha çoooook gelişmem lazım. O başka.

İşte size birkaç sunum örneği. Erik sosunu ister üzerinde, ister yanında. İsterseniz erikli makarna veya tavuksuyunda haşlanmış makarna ile. Sizin keyfinize, zevkinize, misafir sayınıza göre değişecek seçimler.