Balık köftesi

Image

Balık çocuklarda genelde bir sıkıntı olmuştur. İstediğiniz kadar özenin, bebekliğinde dillerle, lüferlerle besleyin, yine de aklı bir gıdım geliştiğinde, ı-ıhh demeye başlar balığa. Oğluş çocukluğa ilk geçtiği zamanlarda, işte bu ıı-ıııhh döneminde, doktoruna dert yanmıştım, yemiyor diye. Kulakları çınlasın, antep fıstığı seviyor mu? diye sordu, Bayılırdı. “Ver bir avuç iki avuç yesin, üzme kendini de çocuğu da” demişti. 😀

Ama inatçıyım, hem de sarı inat. Ara ara denemelere hep devam ettim. Bir ara bu köfteye takılmıştık. Haftada bir mutlaka yapılırdı, o da severek yerdi. Yanındaki turşulu, dereotlu mayonez sosuna batıra batıra yerdi hem de. Zamanla ondan da sıkıldı, ben de yapmaz oldum.

Derken, geçenlerde, Donmuş mezgitlere bakarken aklıma düştü yine. Aldım, yaptım. Sevdi mi sevmedi mi emin değilim. Şimdilik ara ara yaparsam yermiş gibi duruyor. Oğluş geldi 23 yaşına, ne yediği ne yemediği hala dert. Annelik böyle birşey işte.

Mezgit ile yapıyorum, ama hem derisi hem kılçığı iyi temizlenmiş levrek ile de olur sanırım. Ama başka balıkla denemeye korkarım. Somon köftesini deneyeceğim, o da listemde. Ama daha sıra gelmedi.

Devamı için tık / Press to read more