Evet, bu komik bir kek. Kekin komiği nasıl olur demeyin, okuyun, anlatıcam..
Bir kere, keki yapmadan önce karşıma çıkan fotoğrafları ve tarifleri birbirine çok benzese de, ben biraz değiştirmek istedim. İlk yaptığımın şeker miktarı bana yetmedi. Düşünün. (İlk yaptığımda çikolatalısını denedim, ondan olabilir mi bilemedim) Biraz şeker miktarını artırdım. Pişirme süresi ciddi farklı oldu. Bayağı bir macera yaşadım yani.
Kek komik, çünkü hani bizim bir ara pek moda olan krem karamelli kek gibi, okurken, “hadi canım”, “o kadar süt fazla değil mi?” tadında tereddütler yaratan bir tarifti. Ancak 3-4 ayrı blog’dan okuyup bir iki de tercüme yaptıktan sonra ikna oldum. Sonra da oynamaya başladım. İki ileri bir geri. Bu sonuncu hali. 😉 Umarım beğenirsiniz.
Malzemelerle başlayalım mı?
4 yumurta- 125 gr erimiş tereyağ
- 500 ml oda sıcaklığında süt
- 200 gr pudra şekeri
- 115 gr un
- 1 çorba kaşığı oda sıcaklığında su
- çay kaşığının ucu ile krem tartar (yoksa azıcık beyaz sirke)
- Vanilya
- 1/2 fincan (cup) kakao (veya bir limonun kabuğunun rendesi)
- (kakaolu yapacaksanız) 1 çay kaşığı espresso (nescafe’nin instant espressosu hayat kurtardı)
- Üzerini süslemek için ilave pudra şekeri, mevya
Bütün malzemenin gerçekten gerçekten oda sıcaklığında olması lazım. Tereyağı erimiş kullanacağınız için, süt daha soğuk olursa mesela, kıvam, herşey değişiyor. Onun için benim adımlarımı takip edin. 🙂 Keyif keyif yapın kekinizi.
Önce yumurtaları buzdolabından çıkarın, iki ayrı karıştırma kabına akı-beyazını ayırın. S
ütü buzdolabından çıkarın. Ben laktozsuz süt kullandım. Tereyağını eritin.
Sonra, kahve fincanınızı ayarlayın, kendinize güzel bir kahve yapın, mutfak saatini 20 dakikaya ayarlayın ve mis gibi kahvenize eşlik edecek biscottileriniz, tamam tamam sadece bir iki tane, kurabiyeniz ile güneşli aydınlık salonunuza geçin. Kahvenizi yudumlayın, kurabiyenizi kemirin, keyfinizi yapın.
Biscottiler bitip, kahvenin telvesi sıyrılınca, eh mutfak saati de çalınca, bütün malzemeler aynı sıcaklığa gelmiş olur. Haydi bakalım iş başına:
Önce altı kapalı, (kelepçeli kalıp biraz değil ciddi macera. O yüzden, dibi kapalı olan derince bir kare tepsi lazım. Kare olması şart değil tabii. Ancak dibi kapalı olsun mutlaka. Tepsinizi güzelce yağlayın. Fırını da 180 dereceye ısıtın.
Şimdi işlemlere başlayabiliriz.
Yumurta aklarını azıcık beyaz sirke veya krem tartar ile sertleşene kadar kar yapın.
Unu kakao ve kahve ile güzelce karıştırın.
Yumurta sarılarını pudra şekeri ile bayağı açık renk olana kadar güzelce çırpın.
Yumurta sarılarına, erimiş tereyağını ve unu yavaş yavaş ekleyin. Mikseri bir kenara bırakın ve silikon spatulanız ile sütü ekleyin. ÇOK SIVI olacağı için, mutfağınızın selameti açısından mikseri bırakmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Yoksa benim gibi, mutfak duvarlarını setin üstünü içeren derin temizlik yapmanız gerekebilir. Kek diye başlayıp, mevsimsel temizlik ile son bulabilirsiniz.
Bütün sütü eklediğiniz zaman, nesquick kıvamında birşey oluyor. Merak etmeyin. Komikliği de burada zaten. Bu kadar sıvı birkarışım nasıl olacak da kek olacak diye endişeleniyor insan.
Şimdi bu sıvıyı, parti parti yumurta aklarına ekleyeceğiz. İşin burası biraz zor. Köpüğün içinde sıvıyı homojen olarak dağıtmak lazım. Bu iş için ise, spatula değil, bildiğimiz çırpma teli en doğrusu. Çırpma teli, yumurta aklarını daha kolay parçalayarak sıvının içinde dağılmasını sağlıyor.
Hiç bir şekilde, homojen olmuyor, köpükler yine de kalıyor. 
Ancak gördüğünüz gibi, kesik kesik kalana kadar karıştırmaya devam. Karışım hala ciddi sıvı olarak kalıyor.
Şimdi, bu karışımı iyice yağlanmış kalıbımıza döküyoruz, ve doğru fırına atıyoruz. 35-40 dakika da üzeri çatlayacak kadar pişiyor. Tepsiyi salladığınız zaman, içi hala bıngıl bıngıl kalmalı. Merak etmeyin, kendini çekiyor.
Tepsiyi oda sıcaklığına getirin, sonra buzdolabına koyun. 2-3 saat içinde o bıngıl kısım tamamen gidecek, sertleşecek.
Servis yaparken, ben kare kare kestim. Kocaman tepsiden 5×5 lik kareler olarak 24 parça çıktı. Kalorisine bakarsanız da, neredeyse yok gibi… Komik değil mi? Hem kakaolu kek ye, hem de sadece 21 kalori al!
Ancak yuvarlak kalıpta yaptıysanız sofraya dilimlemeden de getirmek isteyebilirsiniz. Yalnız kalıptan çıkarmak biraz zor olacaktır. Ters çeviremeyeceğiniz için, spatula ile altından girip almak lazım.
Üzerine bol pudra şekeri ve renkli meyvalar, kumkat, çilek, frambuaz, taze yaban mersini… Size kalmış. Yummmm.. İşte enfes bir çay lezzeti daha…
Kolay gelsin…