Çocukken, kışın bizim evde çok sık pişen bir yemekti. Annem domatessiz ama terbiyeli yapmayı sever, yengem ise bol domatesli ve terbiye kullanmadan yapardı. Ben yemeklerde hele sıcak yemeklerde limon terbiyesini hiç sevmediğim için annemin de terbiye yapmayacağını umarak otururdum sofraya.
Şimdi zaman geçti, ben evde yapıyorum. Annem kadar sık olmasa da, kışın özellikle kışın soğuk günlerinde çorbamsı yemekimsi birşey istediği zaman güzel oluyor.
Hava soğuyunca aklıma geldi, yaptık. Buyurun tarifine.
Kemik veya tavuk suyu olması güzel olur. Besleyiciliğini artırmak açısından önemli. Ah tabii yağ miktarını da ister istemez artırıyor. Ona dikkat etmek lazım.
Ben sulu köfteyi yaparken (içine tabii ki limon terbiyesi yapmadım :)) annemin tarifine sadık kaldım. Bununla beraber, farklı alternatifleri de belirteceğim. Ağzınızın tadına hangisi uyarsa, onu takip etmenizi tavsiye ederim.
500gr az yağlı kıyma- 1 irice soğan
- 1 kahve fincanı pirinç (ölçüyü annem 1 çay bardağı diye vermişti. Ancak annemin yüksük gibi çay bardaklarıyla benim ajda bardaklar anlaşamayınca, olmadı. En iyisi biz kahve fincanı ile devam edelim) Bu arada kardeşim pirinç yerine irmik kullandığını söyledi. Onu da denemek lazım. Çok yumuşacık olduğundan bahsetti. Bir sonraki sefere pirinç yerine irmik ile denenecek.
- 1/2 demet maydanoz
- 1 havuç
- 1 patates
- 1/2 kereviz (çocuklar pek sevmeyebilir, eklemek istemeyebilirsiniz)
- 2 kaşık kadar un
- 1 litre kadar et / tavuk / kemik suyu. Yoksa normal su da olur. Ama o durumda biraz yağ eklemek gerekebilir. Ben yaparken kemik suyu kullandım ve HİÇ yağ eklemedim.
Önce köftecikleri yapıyoruz. Malzememizi gü
zelce yoğuruyoruz. Kıyma, tuz, karabiber, rendeye yakın doğranmış soğan, yıkanmış pirinç. Bundan cevizden az küçük köfteler yapıyoruz. Sonra una buluyoruz.
Diğer tarafta, kemik veya et suyumuzu ısıtıyoruz. Minik doğranmış sebzelerimizi içine atıyoruz, sonra da una bulanmış köfteleri teker teker bırakıyoruz hafifçe fıkırdayan suya.
Bütün köfteleri güzelce ekledikten sonra, tenceremizi orta ateşe oturtup 30-35 dakika kadar köfteler iyice pişene kadar tıkırdatıyoruz. Sebzeleri baştan ekleyince, hepsi çok çok yumuşacık oluyor. Annem sebzeleri köftelerden sonra attığını söylemişti. Bir de çok minik doğramamak gerekiyor sanki. 🙂 Ben kibar kibar olsun diye tavla zarı büyüklüğünde doğradım hepsini. Halbuki daha iri iri, daha güzel olacak diye yorum geldi küçükbey’den. Ama o kadar büyük olduğu zaman, kerevizler kenarda kalabilirdi. Halbuki şimdi hepsi bitti.
Servis yaparken, üzerine taze doğranmış maydanoz ekledim tekrardan. Şık olmayan, ama doyurucu, lezzetli bir çorba çıktı ortaya.
Terbiyesi mi? Boşverin canım… Bu da terbiyesiz olsun!
Şaka bir yana, bir yumurtanın sarısını 2 çorba kaşığı limon suyu ile çırpıp, sıcak çorbaya, dikkatle ılındırarak ekliyoruz. Ekşi lezzetleri seviyorsanız, denemelisiniz.