Likörlere ilave. Vişne likörü…

vişne likörüYaz meyvalarının en nazlısıdır vişne. Bir gelir, bir gider. Bir ay bile dayanmaz. Haftalık pazardan kaçırdınız mı, belki iki pazarda daha bulursunuz o kadar. Sonrasında bitti mi biter. Ara ki bulasın. O yüzden vişne kıymetlidir. Annem reçelini pek severdi. Her sene kavanoz kavanoz yapardı. Kimi mücevher gibi parlayan enfes derinlikteki renkte olur, arada da olsa, nadiren, şekeri mi yanar yoksa vişnenin cinsinden mi bilmem, rengi kahve rengine döner. Vişne reçelinin bubukları kaymakla veya beyaz peynirle yenir, kalan suyu ise bize şerbet olurdu.

Şimdi bıyık altından gülmeyin lütfen. Bizim ailede bubuk denirdi. Sizinkinde tane deniyor olabilir.

Annem hiç yapmazdı, ama Rum komşularımız pek sık yapardı vişne likörünü. Anneme de hediye olarak gönderirlerdi. Salondaki büfede, içinde 1-2 vişne tanesi ile, alımlı kristal şişelerde ikram edilmeyi beklerdi. Vişne likörüne bayılırım. O tarçınlı, karanfilli yumuşacık tadına hastayım. Yanında bitter çikolata ile bayram ikramlarının en vazgeçilmezidir benim için. Sadece bayram ikramlarında değil, hoş bir yemek öncesi veya ağır bir yemek sonrası kahve ile de pek uyumludur. Sorduğunuz herkese göre tadı, olması gereken farklıdır. Kimi ekşi sever, hani ağzınızı sulandıracak kadar ekşi, kimi tatlı, hani dudaklarınızı yapıştıracak kadar. Ben ikisinin ortasını severim. Meyvanın ekşiliği kaybolmamalı, ama yüzümü buruşturmadan da içebilmeliyim.

visnotkaDaha önce denemeye cesaret edememiştim. Komşularımızın tarifi hep alkol kullanılarak yapılıyordu. O zamanlar, içkilik alkol sadece Mecidiyeköy’deki Tekel’de satılır olmuştu. Sonra orası da yıkılıp inşaat alanına dönünce, ben de toptan vazgeçtim. Halbuki akıllım, baksana çilek likörü, ayva likörü hepsini votka ile yapıyorsun güzelce. Bunu da votka ile denesene? Değil mi ama… İşte insanın basireti bağlanıyor bazen.

Bu tarife aslında Visne likörü yerine Visnotka diyor arkadaşım. Belki daha doğru. Visne-Votka. Likör gibi içiyorum, o ayrı.

Geçen sene, çok sevdiğim ve güzel yemeğe benim kadar meraklı arkadaşım evde votka ile yaptığını söylediği zaman ta-daaaa aydınlandım birden. Nasıl atladım bunca sene diye. O kabaca anlattı, ben de kabaca yaptım 😀 Sonuçta ağız tadı da değişiyor, kullandığınız vişnenin tadı da. Bazı vişneler çok ekşi çıkıyor, bazıları kirazdan hallice. Onun için yine deneye deneye, tada tada yapmak gerekiyor. Tabii sabırla bir de.

Ağzı çok sıkı kapanabilen, büyük 3-4 litrelik kavanoz lazım öncelikle. Ve evin güneşli bir köşesi. Çilek likörünün aksine, meyvesi de nazlı. Şekeri az olduğu için tabii, alkollenmesi için biraz emek gerekiyor.

1 kilo vişne ile yaptım ilk sene. Çilek likörü de yaptığım için, kolay kolay bitmedi. Artık yaş kemale erdikçe alkole dayanıklılık azalıyor, kilo problemleri başlıyor, eh o zaman tüketim de düşüyor haliyle. Az az yaptım, az az içtik, çok çok hediye ettim.

Malzememizi sayalım, kenarda bulunsun:

  • 1 kg. vişne, temizlenmiş, saplarından ayrılmış, ama çekirdekleri ile beraber
  • 3-4 kabuk tarçın
  • 7-8 diş karanfil
  • Ben keskinliği sevdiğim için 2-3 tane top karabiber atlayabilirsiniz
  • çay kaşığının ucu ile cevizi bevva. Hint cevizi veya nutmeg. Hepsi aynı 🙂
  • Ağız tadınıza göre toz şeker. (5-6 tepeleme çorba kaşığı ile başlayın derim.)

Dediğim gibi, vişneler nazlı olduğu için, alkolü eklemeden önce biraz işlemi var;

Vişneleri kat kat kavanoza diziyoruz. Aralara şeker, tarçın, karanfil eklemeyi unutmuyoruz. Sonra kavanozun ağzını güzelce sıkı sıkı kapatıp, bol güneşli bir köşeye alıyoruz.

2-3 günde bir kavanozu açmadan hafifçe çalkalayarak, şekerin suyun, ve baharatların dengeli dağılmasına gayret ediyoruz. 4. günden itibaren, vişneler alkollenmeye ve suyunu vermeye başlıyor. Biz beklemeye devam ediyoruz. Kavanozu caz güneşin altına oradan oraya taşıyarak yaz güneşinden maksimum yararlanmasını sağlamalıyız. Sıcak ve içine eklediğimiz şeker prosesi hızlandırıyor. 15 gün sonra, artık ciddi bir su çıkmış olması lazım.

vişne likörü
Şite şimdi işin lezzetli kısmı başlıyor!

Öncelikle, kavanozda çok hava biriktiği için kapağı açarken dikkatli olun. Çilek liköründe böyle bir risk olmuyor, ama vişneler hem kendileri alkollendiği için, hem de güneşte iyice suyunu verdiği için kavanoz kapağı çok ciddi sıkışıyor.

Vişneleri suda beklemekten iyice açılan tarçınları, karabiber ve karanfilleri hepsini birden süzüp sadece o pek değerli suyu kenara alıyoruz. Ben kocaman bir tel süzgeç kullanıyorum bu iş için.

Bir kenarda, 1-1 su şeker kaynatıp eritiyorum. Gerekirse elimin altında olsun diye. Çıkan vişne suyunun ne kadar ekşi-tatlı olduğuna göre hafifçe tadarak bu şuruptan ekliyorum.

Sonra, 3 ölçek vişne suyuna, 1 ölçek votka ekleyerek işleme başlıyorum. Eklemek kolay, çıkarmak zor. O yüzden yavaş yavaş ekleyerek ilerlemek en sağlıklısı. Genelde 1 ölçek eklediğimde çok hafif geliyor bana. Birazcık daha votka kullanıyorum. Ama ölçmek zor. 2 ye 1 yaptığımda da fazla sert geliyor çünkü. En iyisi, siz kendi ağız tadınıza göre, tadarak ekleyin. Dediğim gibi 3-1 ile başlayın, devamını getirin. Bu işin en kolayı, elinize 1 cup ve 1/3 cup ölçeklerini alarak devam etmek. Yoksa 3 bardak vişne suyunun hepsini birden kullanırsanız ve bu ölçü size sert gelirse, durum vahim olur. Vişne suyu olmadan ne yapacağız?

vişne likörüTel süzgeçte kalanlar mı?

3-4 vişne tanesini hazırladığınız likörün içine atın. Dibinde salınıp dursunlar. Çok hoş oluyor. kalanları ben ilk sene dondurdum. Hani pasta-kek yaptığımda kullanırım diye. Ama miktar o kadar çok ki, bitmedi. O yüzden bu sene yaptıklarımı ağlaya ağlaya döktüm.

Vişnelerin çekirdekleri çıkardığımız zaman, vişne suyu biraz bulanıklaşabiliyor. O yüzden  çekirdeklerini çıkarmamaya hatta meyvaları fazla hırpalamamaya dikkat ediyorum. Ama bunun sonucunda da, taneleri daha sonra kullanmak zor oluyor. Çikolataya bulayalım desek, diş kırma riski var. Keke kullanırken bile teker teker çekirdeklerini çıkarmak gerekiyor.

Sonuç olarak….

vişne votka

Vişne likörümüzü buzdolabında saklıyorum. Ben buz gibi içmeyi sevdiğim için. Ama siz eski usul seviyorsanız, içki dolabında ılık, oda sıcaklığında da tutabilirsiniz.

Servis yaparken, yanında bitter çikolatayı unutmayın. 😀

Afiyetle.

7 Replies to “Likörlere ilave. Vişne likörü…”

    • Özlem hanım, merhaba. Açıkçası kumkat likörü hiç denemedim. Ama sonuçta narenciyedir. Belki içine 1 greyfurt sıksanız, veya kırmızı kan portakalı? Normal portakal da şekerli olduğu için onu tavsiye etmiyorum.. Daha ekşi-acı bir narenciye iyi gidebilir sanki… Kolay gelsin.

  1. Yaptım bakalım Pelinim.. Vişneler çok tatlıydı. Şerbete hiç gerek kalmadı. Ama pek az oldu… İlk denemem ya, bilemedim. Aslında, bir kilo vişneden yaklaşık şu kadar çıktı gibi bir not eklemek de fena olmazmış benim gibi çömezler için ;-))

    • Merhaba, Yeterli oluyor. Çünkü bu tarifte önemli olan vişnelerin suyunu baharatlarla beraber çıkarmak. Alkolünü (ki saf alkol değil, votka, veya isterseniz kanyak) sonradan ekliyorum. Böylece diğer tariflerdeki gibi çok uzun bir bekleme süresi gerekmiyor. Güneşte bekleyen (diğer tariflerde bir de karanlıkta bekletilir) vişneler, eklenen şeker ile beraber hafif alkolleniyor (bir haftanın sonunda kavanozda hafif köpürmeyle kendini belli ediyor), bol baharatlanıyor, ve suyunu veriyor. Biz de buna güzel bir alkol ekliyoruz ve buzdolabında bekletiyoruz… Deneyin, pişman olmayacaksınız.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

*

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.