Bu bir başka kahvaltılık lezzet. Paris sokaklarında, kahvaltıda hasır sepetlerde yüzlerce çeşidi vardır. Enfes hamuru ile pofuduk pofuduk, bulutlarda dolaştıran bir lezzet. Yanında tereyağ ve çeşit çeşit reçeller veya nutella ile sabah kahvaltınızı hiç bitmesin dedirtecek cinsten bir hamur işi.
Yapımı için zahmetli değil, ama oyuncaklı diyeceğim. Eğer standlı mikseriniz varsa, sıcak mutfakta siz oturur, o yoğururken hoş sohbetlere, yeni tarifler karıştırmaya veya başka yemekler hazırlamaya da imkan veriyor.
- 500 gr un
- 1 paket instant maya (toz, Dr. Oetker kullandım)
- 250 gr tereyağ
- 70 gr pudra şekeri
- 1/4 cup ılık süt
- 1 tatlı kaşığı tuz
- 6 yumurta
Önce unu, mayayı, tuzu ve yumurtaları standlı mikserimizde hamur ucu ile karıştırıyoruz. Düşük hızda, çalışıyor mikserimiz. Ben Kitchenaid kullanıyorum, 1-2 ayarı yetiyor.Yumurtaları eklediğimiz zaman, yumuşak, parlak, dengeli ve hoş bir hamur olacak. Hoş hamur nasıl olur demeyin, doygun, elastik, “tamam oldu bu iş” dedirten bir hamur işte.
Standlı mikser bir tarafta çalışırken, diğer tarafta yumuşak tereyağımız ile pudra şekerimizi iyice karıştırıyoruz. Çırpmaya gerek yok, bir çatalla da karıştırabilirsiniz.
Standlı mikserdeki hamurumuz iyice elastik, pırıl pırıl olunca, yumuşak şekerli tereyağımızı kaşık kaşık hamura ekleyerek hepsini iyice yemesini sağlıyoruz. Bu aşamada, “Ah battık” (kibarca) diyebilirsiniz. Çünki o “Hamur süper oldu ya” dediğiniz hamur, onca tereyağı yiyince, cıvıyacak, neredeyse kek hamuru kıvamına gelecek. Panik yok ! Neden standlı mikser dedik ki. 😀
Mikserin hızını artırın, (ben 4’e getirdim) bırakın çalışsın. Alet işler el övünür. Siz oturun, kahvenizi yudumlayın, dergilere bakın veya diğer yemeklerinizi yapın. Bir yerden sonra mikserden “şap-şap” diye sesler gelmeye başlayacak. Bu hamurun toparlanmaya başladığını gösteriyor. Artık kek hamuru kıvamından çıkıyor, kalıbın kenarlarından toparlanmaya başlıyor. Devam devam.. Toplam çırpma işlemi 10 dakikayı rahat bulacaktır.
Hamur sonunda spatula ile ortaya toplanır kıvama geldiği zaman, iyice yağladığınız bir kaba alın, üzerini bezle veya strech film ile örtün. 2 saat unutun. Bakın, yapması zaman alıyor dedim, ama sizin zamanınızı değil 🙂 Siz yine özgürsünüz.
2 saatin sonunda, hamurumuz kocaman şişmiş olacak. Kendi hacminin iki katını bulacak. Şimdi biraz elleri kirletme zamanı. Hamuru kendi kalıbında iyice dövün. Bir iki yumruk, bir iki mıncık, içindeki hava kabarcıkların pıt pıt patlatacaksınız. Hamur biraz (?) yağlı olduğu için elleriniz batacak, ona göre, hazırlıklı olmakta yarar var. Kolları sıvayın, sonra tutamayacaksınız. Fotoğraf vs çekmek isterseniz de başka birinden yardım isteyin, makinaları bozmak istemeyiz değil mi? Tamirciler “Su kaçan iphone görmüştük de, yağlananını görmemiştik” demesinler.
Daha sonra, hamurumuzu iki veya üçe bölün, her birini bir buzdolabı poşetine koyun, ve atın buzdolabına. Yarına kadar yapacak birşey yok. Unutun.
Ertesi gün, poşetlerden birini çıkarın. Soğuk hamuru, hafifçe unladığınız tezgaha alın, rulo haline getirin. Çok oynaşmayın, çok yumuşamasın. İçindeki yağ yine cıvıyor, zorlanabiliriz.
Rulo hamurumuzu, 2 parmak kalınlığında parçalara kesin, sonra her parçadan da 1/4 oranında ayırın. Brioche kalıplarınızı veya irice olan muffin kalıplarınızı güzelce yağlayın, unlayın. büyük olan parçayı bastırarak yerleştirin. Üzerine tarçın, üzüm ikilisini mi koyacaksınız, sade mi yapacaksınız yoksa damla çikolata mı, o size kalmış, ama klasik brioche için bir gövde bir de kelle lazım. İşte kelle de o ayırdığımız 1/4 olacak. Kalıba bastırarak yerleştirdiğiniz hamurun üzerine geride kalan 1/4’ü top yapıp koyuyoruz.
30 dakika daha bekleyecek, kabaracak. Sonra bir yumurta sarısı ve 2 yemek kaşığı süt ile hazırladığımız karışım ile güzelce fırçalıyoruz. Kabaran yerlerini bastırmamaya ve söndürmemeye dikkat edin.
175-180 derecelik fırında 15-17 dakika, üzeri nar gibi kızarana kadar pişecek. Pişme aşamasında da kabarmaya devam ediyor. O yüzden kalıpları çok doldurmamaya dikkat edin, yoksa taşabilirler.
Misal, aşağıdaki resimdeki brioche’lar, fırında daha da büyüdü ve kenarlardan taştı. Tecrübe edildi. 😀
Fırından çıkarınca, kalıba dokunabileceğiniz kadar ılınmasını bekleyin. Kalıplardan çıkarın, üzerine fırça ile biraz su sürün ve tozşekerine bulayın. Görüntüsü enfes oluyor. Bazı fırınlarda, sulandırılmış kayısı marmeladı sürdüklerini gördüm. Onu da denedim, o daha pırıl pırıl neredeyse cilalanmış gibi bir görünüm veriyor. Ama üzerindeki eriyik marmelat, yerken biraz ele yapışıyor.
Kahvaltıda yanında (içindeki yetmezmiş gibi) biraz tereyağ, marmelat çeşitleri ile süper şık oluyor.