Bu yemeği ilk defa, çok sevdiğim La Maison’da yemiştim. La Maison’u duydunuz mu bilmiyorum. Beşiktaş Çırağan’da bileğinin hakkı, elinin lezzetiyle klasikleşmiş bir fransız lokantası. İstanbul’da bu kadar uzun yıldır kalite ve çizgisinden ödün vermeden devam eden ender lokantalardan biri. Manzarası ve ortamı itibarı ile çok romantik, menüsü ile tam bir fransız. Hiç bir yerde bulamayacağınız sarmısaklı salyangoz, kurbağa bacağı gibi son derece “a la France” lezzetler burada var. Hem de uzun yıllardır. (Alafranga kelimesinin kökeni de böylece ortaya çıktı. Galata ve Beyoğlu’nda yaşayan levantenlerin dilince Ala Franca)
Bu yemek, o kadar basit ve o kadar havalı görünüyordu ki, evde denemezsem olmaz dedim. Kavanozlardan evde zaten vardı, dörtledim, malzemeyi de toparladığım ilk fırsatta hemen denedim.
La Maison’da yediğim de balıklıydı, ben de balıklı, daha doğrusu deniz mahsüllü denedim. Kendi buharında pişecek herşey ile deneyebilirsiniz. Pişmesi uzun süreceği için et pek olmaz gibi, ama sadece sebzelerle çok şık olabilir. İçeriğini zenginleştirmek veya basitleştirmek size kalmış. Genel olarak baktığınızda “kendi buharı ile pişen” bir yemek olduğu için, zaten hafif bir yemek.
Malzemeleri sıralarsak, her kavanoz veya her porsiyon için;
- 3 karides,
- 4 küp kılçıksız somon
- Pişmesi uzun süreceği için ahtapot veya kalamarı koymadım. Ama belki birkaç kum midyesi olabilir.
- 3-4 sap maydanoz
- 1 sap biberiye
- 2 diş sarmısak
- 1 sap kereviz sapı (yeşilinden)
- 1 çorba kaşığı zeytinyağı
- 1 dilim limon
- tuz
- karabiber (tane)
- (krema? veya soya sosu?)
Yapılışı son derece basit:
Ağzı sıkı kapanan lastikli cam kavanozlardan alınır. Bütün malzeme kavanozun içine yerleştirilir, ağzı mandalıyla sıkıca kapatılır. Güzelce sallanıp baharat, tuz ve diğer malzemelerin birbirine karışması sağlanır.
Bir pilav tenceresinin içine kavanozlar yerleştirilir, kavanozların yarı beline kadar su koyulur. Tencerenin altı açılır. Tenceredeki su kaynadıktan 15 daika kadar sonra, işlem bitmiş demektir.
Kavanozları sudan çıkarın, etrafını güzelce kurulayın. Aman dikkat, çok sıcak.
Tabakların içine kumaş peçetelerinizi havalı bir şekilde katlayın. Kavanozu peçetenin ortasına yerleştirin. Kavanozun ağzı kapalı şekilde servis yapın… Herkes, kendi kavanozunun mandalını kendisi açacak. Hmmmmm…..Kavanozdaki ıtırlı, baharlı otların kokusu çıkacak.
Sunumu acayip havalı, hazırlaması son derece basit, çok çok hafif (içindekiler sebze, kokulu otlar ve balık olunca)..
Kolay gelsin…
NOTLAR;
- Misafir için hazırlayacaksanız, kavanozları önceden hazırlayıp ağızlarını bağlayıp buzdolabında tutabilirsiniz.
- Önce kavanozları yerleştirip, sonra suyu ekleyin. Daha kolay… Suyla beraber ısındıklarında da çatlama problemi yok.
- Bir tencereye 4 kavanoz sığıyor. Ocağınız kaç tencere alıyor? Ona göre planlamakta fayda var.
- Kavanozun içine krema yerine soya sosu da düşünebilirsiniz. Ancak o zaman otları (maydanoz, kereviz, biberiye, defne yaprağı gibi gibi) iyi planlamak lazım. Soya sosu ile hepsi yakışmaz.
- Kavanozların ağızlarında, sızdırmazlık için plastik halkalar var. Fırında yapabilirim sanmayın 🙂 Olmaz…
I like the valuable info you provide in your articles.
I will bookmark your weblog and check again here frequently.
I am quite certain I will learn lots of new stuff right here!
Best of luck for the next!
My site; Business Plan