Tek tencere makarnası

Image

Kremalı, tavuklu, öğünlük makarna… Hem de tek bir tencerede hepsini halledebiliyoruz. Eh daha ne isteriz.

İnsan bazen mutfakta çok zaman harcamak istemiyor, bulaşıklar, tencereler tavalar 20 dakikalık yemek için bunlar zor geliyor. İşte bu tembellik günlerinde, doyurucu, çabuk ve minimum bulaşıkla ortaya çıkan yemekler favorimiz oluyor. Eh bu yemek bir de şık olursa, hani misafire bile çıkacak kadar hoş olursa, daha ne olsun? Yanına bir salata, sonra bir hafif tatlı, mesela bademsütlü panna cotta veya limon kreması ortaya çabuk ve hoş bir menü çıkar.

Bu tarifi oğluş internetten bulmuştu. İnternetten o kadar enteresan, yaratıcı, ama bazen de uçuk, abuk, sağlıksız tarifler çıkıyor ki, pek de itibar etmemiş, valide hanım gibi tek kaşım havada okumuştum. Okudukça oldu. Eh biz de denedik. Bir kaç ufak değişiklik, ilave ve çıkarmayla, kendi ağzımıza uyan bir tarif çıkarmayı başardık.

Başlıyorum:

Devamı için tık / Press to read more

Patlıcanlı yaz makarnası

Image

Hani bazı tatlar vardır, neden daha önce aklıma gelmedi ki diye hayıflanırsın. İşte bu öyle birşey. Sicilya tatilinde, “Pasta alla Nonna” olarak çıktı karşıma. Bazı yerlerde, “pasta alla norma” olarak. Hiç fark etmez, patlıcanlı makarna! Daha garson içindekileri anlatır ağzım sulandı, gözüm döndü. Tabii ki her fırsatta yendi, ama dönüşte de İstanbul’da veya herhangi bir mutfakta (evet, Bodrum’da 3 m2’lik mutfakta bile) yaptım. Yaparım. Böyle bir lezzet yok!

Patlıcanlı makarna  Devamı için tık / Press to read more

Peynirli kabuklar mis gibi kızarmışlar

Image

 

fırında makarna

Bu fırında makarnayı italyanca bir dergide görmüştüm. Milano’da kaldığımız bir otelin lobisinde karıştırıyordum dergiyi. Fotoyu görünce fırlayıp resepsiyonda fotokopisini çektirmiştim. Evde hala artık iyice silikleşen fotokopi duruyor. Tarifi sonunda tercüme ettirmedim, ama olsa olsa’larla öyle bir yemek çıktı ki ortaya, paylaşmamak olmazdı.

İtalyanca bilmem, tarifteki malzemeleri İstanbul’da bulup bulamayacağım belli değil, (o zamanlar ithal makarnalar bile yoktu gerisini siz düşünün) ama serde maceracılık var ya, elbet bir gün denerim, olmadı eldeki malzeme ile yaparım demiştim.

Zaten ilk denemeyi de bildiğimiz yüksük makarna ile yapmıştım. Sonuç çok başarılı değildi, malum bizim klasik makarnalar daha inceydi, istediğim kadar dolduramamıştım, yer yer çatlamıştı. Ama artık sevgili ülkemde her türlü ithal mazleme var, her tarifi denemek mümkün. Bu gözle bakınca, globalleşmeyi seviyorum, o kadar da kötü gelmiyor.

Neyse biz işimize dönelim…

???????????????????????????????

Devamı için tık / Press to read more